DOLAR 32,4099 0.03%
EURO 34,6504 0%
ALTIN 2.380,670,05
BITCOIN %
İstanbul
14°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Hülya YILMAZ

Hülya YILMAZ

13 Mart 2024 Çarşamba

ALPAGUT TÜRKİYE FEDERASYONU TÜRKİYE YÜZYILI TURNAVASI MUHTEŞEM BİR ŞEKİLDE ANKAR’DA GERÇEKLEŞTİ

ALPAGUT TÜRKİYE FEDERASYONU TÜRKİYE YÜZYILI TURNAVASI MUHTEŞEM BİR ŞEKİLDE ANKAR’DA GERÇEKLEŞTİ

13.Mart.2024 10:24, I Güncelleme:13 Mart 2024 10:24

13.03.2024 10:24, I Güncelleme:13 Mart 2024 10:24

Alpagut Turan Savaş Sanatları Federasyonu tarafından Ankara’da Etimesgut Belediyesi Devlet Bahçeli Spor Kompleksi’nde Sayın Enver Demirel başkanımızın katkılarıyla düzenlenen organizasyona; Devlet erkanı ve Etimesgut Belediye Başkan yardımcılarının teşrifleriyle Türkiye’nin birçok farklı ilinden 33 spor kulübü, 560 sporcu, 50 antrenör, 30 hakem ve yönetim kadrosu, sporcu velileri ve basın ile 2.000 yakın katılımcı ile muhteşem bir kalabalık eşliğinde Türkiye Yüzyılı Alpagut Türkiye Şampiyonası gerçekleşti.

Alpagut’un kuruluş amacı gençlerimizi Türk Savaş Sanatlarıyla tanıştırarak yabancı dil, felsefe ve kültürlerin etkisinden kurtatmak, kendi öz kültürünü ve geçmişini öğrenmesine yardımcı olarak Ata kültürümüzün nesiller boyu yaşamasına katkı sağlamaktır. Bunun yanı sıra gençlerimizi her türlü kötü alışkanlık ve tutumlardan korumak ve genç yaşta bedensel gelişmelerine yardımcı olmaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Sağlam Kafa Sağlam Vücutta Bulunur.”

Tüm katılımcılara saygı ve sevgilerimizle.

Metin KARADENİZ

Alpagut Turan Federasyonu

Yönetim Kurulu Başkanı

Devamını Oku

CENNET VATANIMIZDAN BİR KÖŞE SINDIRGI

CENNET VATANIMIZDAN BİR KÖŞE SINDIRGI

12.Mart.2024 12:03, I Güncelleme:12 Mart 2024 12:05

12.03.2024 12:03, I Güncelleme:12 Mart 2024 12:05

Sındırgı Balıkesir’e bağlı olan Manisa Balıkesir ve Kütahya sınırlarının kesişme noktasında yer alan bir ilçemizdir. Kent olarak 18. yüzyılda kurulmuştur sırasıyla Lidya Pers Bizans ve 11. yüzyılda Selçuklu egemenliğini girmiştir beylikler döneminde Karasi Beyliği Sınırları içerisinde kalan Sındırgı,1323 yılında Osmanlı topraklarına katıldı ve buralara Çavdarlı, Avşar, Çepni, Karakeçili Yörükleri yerleştirildi. İlçe 34.000 nüfusa sahiptir tabiat güzelliği orman örtüsü bakımından oldukça zengin bir ilçe ilçenin dört bir etrafı ormanlık alanlarla çevrilidir.

En yoğun ormanın olduğu yer ise harikalar harikası ve sındırgıya 13 km olan Kerti köyüdür bu köy Çam ormanları ile kaplıdır bu ormanlar kolonya yapımına vesile olmuştur ayrıca bir başka güzel yerden söz etmek gerekirse sındırgıya 7 km olan Emendre’yi unutmamak gerekir şifalı termal suları dünyanın en radyo aktivitesi en yüksek değerli sulardan olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca kaplıca bölgesinde oldukça nitelikli lokanta ve konaklama tesisleri bulunmaktadır. Bunun yansıra her sene panayırların kurulduğu cirit gösterilerinin oynandığı Sinan dede köyünde ki Sinan yaylasınıda unutmamak gerekir. Sındırgı tabiat güzelliklerinin yanı sırada Yörük kökenli vatandaşlarının dokuduğu YAĞCI BEDİR HALILARI ile meşhurdur yurt içi ve yurt dışına da gönderilen halılar her cumartesi günü kurulan pazar yerinde de müşterisi ile buluşuyor sındırgı geçmişte geleceği kültürel bağlar sıkı sıkıya sarılan ve bu kültürü geleceği aktaran bir ilçedir İşte böylesi zengin bir kökene ve tarihe sahip bu güzel ilçemizi bendeniz geçen sene görme be burada kısa bir tatil yapma fırsatı buldum burada geçen o çok güzel üç beş günü inanın unutamıyorum ve çok güzel bir şekilde anıyorum.

Harika doğasıyla, temiz havasıyla, termal tesisleriyle, zengin mutfağıyla, candan insanıyla başarılı samimi çalışkan misafirperver Belediye Başkanı ve ailesi ile Sındırgı’da yaşadığım çok mutlu ve huzurlu o kısa tatilimi unutamıyorum ve o gün bugün hasretle mutlulukla anıyorum.

Bu hislerimde elbette bu Cennet ilçemizin doğal güzelliklerinin Sındırgı halkının o Anadolu insanının sıcaklığının samimiyetinin ve Ekrem Yavaş Başkan, Kıymetli Ailesinin insanlığının, misafirperverliğinin ‘de etkisi olmuştur.

Böylesi değerli samimi bir yöre insanın içinden ‘de elbette yine kendileri gibi samimi, mütevazî, misafirperver bir Belediye Başkanı çıkması doğal olandı.

Bizleri Sındırgı’da ailesi ile birlikte en güzel şekilde ağırlayan, hiç üşenmeden bu cennet İlçeyi köşe bucak tanıtan ve çok candan ev sahipliği yapan ;
Sındırgı sevdalısı şehrine, ilçesine cani gönülden hizmet eden seven, sevilen, sayılan, başarılı Belediye Başkanı Sayın Ekrem Yavaş Beyefendiye ve değerli ailesine buradan huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum başarılarının devamını diliyorum,

Cennet vatanımızın cennet köşesi Sındırgı’ya ve kıymetli Sındırgılılara yeniden kavuşmak dileğiyle…
Her köşesi ayrı bir güzel cennet vatanımıza, Aziz Milletimize sevgilerimle esen kalın.

Devamını Oku

ALPAGUT TURAN FEDARASYONUNDAN BÜYÜK ATILIM

ALPAGUT TURAN FEDARASYONUNDAN BÜYÜK ATILIM

16.Şubat.2024 21:10, I Güncelleme:16 Şubat 2024 21:11

16.02.2024 21:10, I Güncelleme:16 Şubat 2024 21:11

Türkiye de de faaliyet gösteren Alpagut turan dövüş sanatlarının bağlı olduğu
Dünya Alpagut Federasyonu, Dünya SporFederasyonları Genel Birliği tarafından tanındı ve resmi üyeliğe kabul edildi.
14.02.2024 tarihinde Dünya Spor Federasyonları Genel Birliği (GAWSF), Dünya Alpagut Federasyonu’nu (WAF) resmi üye olarak kabul etti. GAWSF yönetimi bu konuyla ilgili olarak Dünya Alpagut Federasyonu Başkanı Milletvekili Jala Ahmadova’ya bir mektup göndererek onaylı üyelik sertifikasını gönderdi.
Dünya Spor Federasyonları Genel Birliği (GAWSF), çok sayıda uluslararası, kıtasal ve ulusal spor federasyonu ve organizasyonunun şemsiye kuruluşu olarak hizmet veren, kar amacı gütmeyen uluslararası bir spor organizasyonudur. 20 Kasım 2014 tarihinde Macau’da tüzel kişiliğe sahip uluslararası bir kuruluş olarak kurulmuş ve SportAccord’dan onay almıştır. GAISF’in Kasım 2022’de kapatnmasının ardından GAWSF, GAISF’in amaç ve hedeflerini takip etme ve Dünya sporunun gelişimine hizmet etme ve katkıda bulunma konusunda daha ciddi bir organizasyon haline geldi.
GAWSF’nin 370’den fazla uluslararası, kıtasal ve ulusal üye federasyonu bulunmaktadır ve GAWSF’nin ortağı olan birçok uluslararası kuruluşla işbirliği anlaşmaları bulunmaktadır. GAWSF’nin temel amacı spor ve beden eğitimi faaliyetlerini, spor endüstrisini ve spor eğitimini küresel olarak teşvik etmek ve geliştirmektir.
Not: Dünya Alpagut Federasyonu (WAF olarak kısaltılır), Alpagut dövüş sanatını tanıtmak ve diğer ülkelerdeki #Alpagut kulüplerini ve federasyonlarını yönetmek amacıyla kurulmuş, kar amacı gütmeyen ve sivil toplum kuruluşu olan uluslararası bir spor organizasyonudur. 12 Şubat 2014 tarihinde 434162041 numarası ile tescil edilerek faaliyete geçmiştir.


Federasyon Alpagut sporunu aşağıda belirtilen uluslararası spor organizasyonları,
Uluslararası Spor Bilimi ve Beden Eğitimi Konseyi (ICSSPE), Uluslararası Herkes İçin Spor Derneği (TAFISA), Uluslararası Fair Play Komitesi (FairPlay), Uluslararası Spor Ağı Organizasyonu (ISNO), Uluslararası Dövüş Oyunları Komitesi (IMGC)tarafından resmi olarak tanıtıldı. Ayrıca, Dünya Alpagut Federasyonu Uluslararası Standart Ad Belirleyici (ISNI) kuruluşuna kayıtlıdır.

Devamını Oku

YILMADAN MUTLULUK PEŞİNDE

YILMADAN MUTLULUK PEŞİNDE

9.Şubat.2024 22:11, I Güncelleme:9 Şubat 2024 22:11

9.02.2024 22:11, I Güncelleme:9 Şubat 2024 22:11

Mutluluk hayatımız boyunca bizim besleyip yeşerttiğimiz bir duygudur. Bunu başkaları bize hediye etmez biz kendimizi yücelterek ona ulaşabiliriz mutluluk hayatından an’dan razı olabilmek halidir şu anı kabul edip bir sonrakini bir nevi inşaa etmektir ya da kendi fıtratına uygun yaşayabilmektir.

MUTLULUK Bir beklentinin karşılanma anı mutlu olma anıdır. Bir nevide bizim beklentilerimizle alakalıdır. İnsanların en büyük yanılgısı galiba anda kalabilmeyi başaramamasıdır çünkü gelecekte yaşayabileceğimiz olaylar Bazen bizim elimizde olmayan şeylerdir onun için anda kalma anı gözlemleyebilme ve karşılayabilmek bizi daha dengeli tutar. Demem o ki olanla beklentilerin örtüşmesi bizi mutluluğa götürür. Biyolojik anlamda mutlulukta beynin salgıladığı hormonlarla alakalıdır. Beyin mutlu olduğu anda bir çok hormon salgılar ve bunlardan en önemlileri Dopamin, Oksitosin ve Endorfindir. Bunlardan bir tanesini örnek verecek olursak, vücudu hareket ederek salgılanan hormon endorfindir. Hareket eder, spor yaparsak salgılanır ve bizi mutlu eder. Bazen de mutluluk yanısıra bizi üzen yıpratan bir sürü şey vardır. Bunların yokluğunda da biz mutlu oluruz acının hüznün olmadığı bir dünyada asıl mutluluk değil midir? Biz belki de mutluluğun tanımını bir türlü oturtamadık. Bazen mutluluk haz ile karıştırılır, hazzın bir süresi vardır bittiğinde biz mutsuz oluruz. Başı ağrıyan bir insan başı ağrımayanı mutlu zanneder. Mutluluğunda sürdürebilirler olması lazım ve beklentilerin karşılanma anı mutlu olmalıdır. Bu durum Bizim beklentilerimizle alakalıdır onunla beklentilerin örtüşmesi mutlulukla sonlandırılır.

Eskiden insanlar mutluluğu talih olarak görürlerdi şimdi de kendilerinin yarattığı bir olay olduğunu gördü ve fark etti. Hiçbir şey yokken mutluysan, an’a dönersen mutlu olmak çok basit çünkü, unutmayalım yüceler yücesi ALLAH’ın hepimize bahşettiği hayatta kalmamız için çalışan bir kalbimiz, nefes almak için ciğerlerimiz, yememiz için ağzımız, ve görmemiz için gözümüz var mutlu olmamız için bir sürü nedenimiz var, zihnimizle kurduğumuz dünyanın ya mahkumu ya da Özgür kuşuyuz. Kendi yaşamamıza uyanık olmamız lazım ve en büyük mutluluk galiba kişinin kendi peşinden koşmasıdır. Mutlu olmak istiyorsan anı yakala, anı kaçırma kaderini sev. Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir ve paradoks olarak insan negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir. ‎

Zaman gelip geçer ve şu an için bildiğimiz kadarıyla geri gelmez. Öyleyse hiç bir şekilde geri dönüşü olmayan zamanı doğru kullanmak mutlu ve huzurlu olmak çoğunlukla elimizde. Elbette elimizde olmayan mutsuzluklarımız da olabilir lakin bizim için iyi ve doğru olan hayatımızın tüm zamanlarını elimizden geldiğince güzel akılcı mantıklı ve doğru geçirmeye çalışmak olmalı, çünkü şimdiki zamanda yaptıklarımız, yaşadıklarımız hem şimdiyi hem geleceğimizi bağlar. O zaman hem bugünümüzü, hem geleceğimizi mutlu ve huzurlu geçirmek için en başta sağlıklı düşünmek yoluyla elimizde her neler varsa onların kıymetini bilerek pozitif olmaya gayret ederek, çalışarak doğru yollarda, doğru insanlarla yürümeyi tercih ederek, eksiklerimizi tamamlamaya, hatalarımızı düzeltmeye çalışarak hem bugünlerimizi hem geleceğimizi mutlu, huzurlu, itibarlı bir şekilde yaşayalım ve en önemlisi hatalarımızda, olumsuzluklarda pes etmeyelim. Düşersek kalkalım dersler alıp hayata küsmeden kendimizi kolay olanı seçip mutsuzluğa, umutsuzluğa bırakmadan yeniden Mutlu Huzurlu ve Başarılı olmak için derhal harekete geçelim ve bu dünyaya öylesine bir yaşam sürmek için gelmediğimizi sahipsiz olmadığımızı yaratan yüceler yücesi ALLAH’ın bize, bizden daha yakın olduğunu ve onun merhametinin büyüklüğünü unutmadan, ondan asla uzaklaşmadan, ondan ne dileğimiz varsa hayırlısıyla ve usulüne göre isteyerek ona Şükretmeyi ihmal etmeyerek, yürekten uyguladığımızda ve belirttiğim gibi çalışarak yaşadığımızda Mutluluk huzur başarı bizimle olacaktır. ‎

Devamını Oku

GELECEK KAYGISI

GELECEK KAYGISI

9.Ocak.2024 17:15, I Güncelleme:9 Ocak 2024 17:15

9.01.2024 17:15, I Güncelleme:9 Ocak 2024 17:15

Gelecek kaygısı, istisnasız hepimizin en kapsamlı korkularından biridir. Hayat içinde en büyük mücadeleyi, en büyük savaşı hep bunu sağlamak adına yapmıyor muyuz?

Kendimize, eşimize, çocuğumuza daha rahat bir yaşam bırakabilmek adına sürekli bir mücadele içindeyiz. Hepimiz belirsizliğin tam da ortasında yaşadığımızı biliyoruz, hele de bu dönemde bu uygarlıkta. Korku nesnesi belli olan bir reaksiyondur. Şöyle ki, kişiye yaklaşmakta olan bir tehlike ile örneklendirecek olursak; bir köpeğin yanınıza gelmesi sizi korkutur, ürkütür ya da gelecekte başınıza gelecek olan bir tehlikenin belli işaretleri vardır. Bu tehlikeden korkmak gayet normaldir. Endişe ise nesnesi belli olmayan korkuya verdiğimiz isimdir.

Örneğin; bir şeyden korkuyorsunuz ama ne olduğunu bilmiyorsunuz bir şey orada duruyor o şeyin olup olmama ihtimali her zaman mevcutsa içinde kaygı barındırır ve korku bizi koruma amaçlı bir reaksiyondur.

Baş edemediğimiz bir tehlike ile baş etmek için buna farklı çözüm yolları bulabilelim gerekiyorsa oradan kalkıp gidelim ya da savaşalım diye bize yüklenen en güçlü hormonlardır. Korku, abartmamak şartı ile çözüm yolu bulmak için bize bahsedilmiş doğuştan gelen bir reaksiyondur. Kısacası nesnesi bellidir peki biz bu duyguları nasıl hissediyoruz? Temelde bu duygular niye bize verildi?

Biz bu duyguları nasıl yönetebiliriz asıl önemli olan bunları anlamaktır. İnsanların belli bir ölçüde korku ve endişe taşıması dengede olduğu müddetçe insanın faydasınadır, böylelikle kendini bazı olumsuzluklardan korur ve kollar. Düşünsenize hiçbir endişesi ve korkusu olmayan insan ne hayatla mücadele eder ne kendisiyle. Fakat bu iki duygunun çok fazla olması da bizi zamanla hasta eder ve olumsuzluklarla karşılaşırız. Kaygı duymamak için öncelikle bir hedef belirlememiz gerekir ve Yücelerin Yücesi YARADANA sığınarak ondan yardım isteyerek o hedeflerimize elimizden gelen gayretleri göstererek kavuşmaya çalışmalıyız. Çünkü biz gayret etmek için niyet etmişizdir.

Niyeti olan bir insanın hiçbir zaman kaygısı olmaz. Kendinizi ne kadar yeterli hissederseniz o kadar endişeniz yok olur ve endişeniz yok olursa korkularınız da yok olur. Yani kısacası ne yapacağınıza karar verirseniz nasıl tarafını halletmiş olursunuz. Şahsen Hayatımla ilgili Bildiğim ve Hissettiğim bir konu var ki;

“Kader Gayrete Hayrandır.”

Devamını Oku