24.Mart.2025 15:49, I Güncelleme:24 Mart 2025 15:50
60 yıl sonra, bugün yaşayan hiç kimse bu dünyada olmayacak. Kimse, belki de adımızı hatırlamayacak. Zaman o kadar hızlı geçiyor ki, şimdiki anlar yarının en eski hatıralarına dönüşecek. O yüzden, hayatın gerçek anlamı, sahip olduklarımızda değil, paylaştıklarımızdadır.
60 yıl sonra, ne giydiğimizi, hangi arabayı sürdüğümüzü, nerelere gittiğimizi kimse hatırlamayacak. Geride kalan tek şey, insanların kalplerinde bıraktığımız izler olacak. Kimi zaman bir gülümseme, bir dokunuş, bir kelime… İşte bu küçük ama derin etkiler, zamanın ne kadar hızlı geçtiğine rağmen, bir anlam taşıyacak.
Hayatını maddi başarılarla, toplumun kabul ettiği değerlerle şekillendirenler olacak. Ama bir gün, o değerler geçerliliğini yitirecek. Önemli olan, bir insanın yaşamına kattığı mutluluk, huzur ve iyiliktir. Geriye kalacak olan bu olacaktır. Başkalarına nasıl hissettirdiğimiz, onların hayatında nasıl bir iz bıraktığımız, aslında bizi tanımlar.
Hayatın en acı gerçeği, her anın değişebilir olmasıdır. Dün konuştuğunuz bir insan, belki de bir daha hiç yanınızda olmayacak. O yüzden, sevdiğiniz insanlara bir “iyi ki varsın”, paylaşılan bir gülümseme, gözlerinizdeki minik bir ışıltı, bu dünyada bırakılacak en değerli izlerdir. Zaman geçtikçe, geriye sadece “keşke”ler, yapılmamış konuşmalar, söylenememiş kelimeler ve pişmanlıklar kalır.
Ölüm, hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek. Ama bu, hayatın geçici olduğunu anlamamıza engel olmamalı. Bugün burada olduğumuzu bilerek, yarın belki de hiç burada olmayacağız. Bu yüzden her anı dolu dolu yaşayın. Paylaşın, sevgiyle ve iyilikle dolu bir hayat bırakın.
Çünkü 60 yıl sonra, neye sahip olduğunuz değil, başkalarının hayatına nasıl dokunduğunuz hatırlanacak. Hayatınızda sevdiğiniz, sevdiklerinizin kalbinde bırakacağınız iz kadar değerli olacaktır.
Köşe Yazarı Mehmet Sığırcı
ASAYİŞ
8 saat önceASAYİŞ
2 gün önceASAYİŞ
3 gün önceASAYİŞ
5 gün önceGENEL
5 gün önceASAYİŞ
6 gün önceASAYİŞ
7 gün önce