3.Şubat.2025 10:35, I Güncelleme:3 Şubat 2025 10:35
Ne tuhaf bir döngü içerisindeyiz anlamak mümkün değil. Birçoğunuzun duyduğu ve farkında olduğu yaşam tarzını değişimlerini kaleme almak istedim.
Toplum olarak ne istediğimizi bilmezliğimizin en büyük göstergesi, geleneksiz ligimizin, asimile olabilişimizin, girdiğimiz kabın şeklini alışımızın bariz ortaya çıkışı.
80 yıl önce herkesin atı vardı. Ama sadece zenginler araba alabiliyordu, şimdi herkesin arabası var sadece zenginler at besleyebiliyor. 40 sene önce köyde yaşayanlar fakir görülürdü, şehirde yaşayanlar zengin görünürdü, şimdi köylüler şehre göç etti, zenginlerse köylerden ev alıyor, bahçeler kuruyor tek farkı var yaptıkları köy evlerine villa veya hobi evi diyorlar. 30 sene önce evine doğalgaz almak ayrıcalıktı, soba olmadan ısınabilmek olağanüstü bir zenginlikti, şimdi evinde ateş yakabilen soba yakabilen közde çay pişirebilen hemen sosyal medya fotoğrafını paylaşıyor onunla hava atıyor.
Demiyorum ki herkes arabayı satsın, ata binsin, herkes kombileri kapatsın, tezek toplasın, soba yaksın diye bir beklentim de yok. Teknolojik gelişmelerden uzak duralım, ağır sanayiden vazgeçelim sapanla çift sürelim, karapatoz atalım da istemiyorum.
Tuhaf gelen şey örf adetlerimizden geleneklerimizden, alışkanlıklarımızdan çok kısa zamanlarda uzaklaşmalarımız; eskiden kuşak farkı diye bir terim vardı, kuşak farkı benim nezdimde dede ile torun arasında ki yaşam biçiminin farklılığı olması gerekirken. Şuan da aralarında 5 yaş fark olan iki kardeşin tabiatına kuşak farkı tanımlaması yapmak bana hicap verici gelmektedir.
Avrupa’da Jenerasyonlar arasında farklılıkların sebebi eğitim, teknolojik gelişim, uluslararası kültür farklılıklarının gezerek etkilenilmesi olurken.
Bizim ülkemizde ise kuşak farklılığının en büyük etkeni kişinin ve ailesinin zenginken fakir veya fakirken zengin olması. Yaşam tarzımızın, örf ve adetlere bağlılıklarımızın maddi imkânlarımıza, alım gücümüzün farklılaşmasına göre değişime uğraması toplumun geçmişini geleceğine aktaramamasına sebep olmaktadır.
Ağzımızda kaşıkla yumurta taşıma yarışması yaptırarak bize cambazı izlettiler.
Hangi ilimiz, ilçemiz köyümüzün yaz şenliğinde erkekler için en hızlı tırpan ile çayır biçme, kadınlar için en çok inek sağma yarışması yapılmakta.
Bu konuya Şarkışla Kaymakamlığı ve Şarkışla Belediyesine yaz şenliklerinde el atması konusunda ricacı olmaktayım sizlerin de huzuruda..
50 sene önce yaşam sebebimiz olan bu alışkanlıklarımız neden gelecek nesillere aktarılmıyor.
Umarım düşüncelerimi size aktarabilmişimdir.
Kalın sağlıcakla.
Köşe Yazarı Mehmet SIĞIRCI
AVRUPA
Az önceAVRUPA
2 saat önceASAYİŞ
3 gün önceASAYİŞ
3 gün önceGENEL
3 gün önceAVRUPA
4 gün önceAVRUPA
4 gün önce