ADD Berlin Brandenburg tarafından düzenlenen anma gününde Araştırmacı-Gazeteci Mesut YETER, tanıdığı Uğur Mumcu’yu anlattı.
Merhum Mumcu’nun, Ortaokul ve Lise çağlarında okumaya verdiği öneme dikkat çekerek” Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunamaz” sözünün bugün bizlere yansımasına öncülük etmiştir “dedi.
1993 tarihinde evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması soncu hayatını kaybeden Türk Basınının açık ara Araştırmacı-Gazetecisi Uğur Mumcu, Berlin’de anıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Berlin Brandenburg şubesi tarafından düzenlenen Anma törenine çok sayıda davetli katıldı.
Kendisi de Gazeteci olan şube Başkanı Olcay Başeğmez, törenin hemen başında davetlileri 1 dakika saygı duruşuna ve İstiklal Marşını okumaya davet etti.
Açılış konuşmasını yapan Olcay Başeğmez, çok sayıda Türk aydını ve gazeteci yazarın, faili meçhul suikastlara uğradığını belirterek, oluşturulan infial ile birilerinin önünün açılmasına çalışıldığını, söyledi. Başeğmez” Aydınları olmayan bir toplum, geri kalmaya mahkumdur” dedi.
Türk aydınlarına, Gazeteci Yazarlara ve toplumun tanınan kanaat önderlerine yönelik suikast ve saldırıların kronolojik bir tarifini yapan Olcay Başeğmez, bahse konu suikast ve faillerin hemen hiç birisinin çözümlenmemiş olmasına dikkat çekti. Başeğmez ” Bizler aydınlarımızın ve Atatürkçü çizgimizden ödün vermeden, aydınlık yarınlara yürümeye devam edeceğiz “dedi.
MUMCU “İlk ödülünü 20 yaşında aldı
Anma törenine katılarak “Tanıdığı Uğur Mumcu’yu” anlatan Araştırmacı-Gazeteci Mesut Yeter, Uğur Mumcu’nun, okumaya ve araştırmaya daha Ortaokul ve Lise çağlarında başladığına vurgu yaparak, bu çalışkanlığının ona, henüz daha Ankara Hukuk Fakültesi birinci Sınıfında ve 20 yaşında, ” Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle Yunus Nadir Makale yarışması ödülünü kazandırdığına vurgu yaptı.
“Atatürk’ün, Cumhuriyetin 10.’uncu yılında seslendirdiği ve Türkiye’nin mutlu yarınlarını ifade ettiği sözlerinin, aradan geçen nice 10 yıllara rağmen batılı ülkelerin gayretleriyle Türkiye’nin iktisaden geri kalmış bir ülke konumuna itildiğini” yazar Mumcu, diyen Yeter,” Mumcu daha ilk araştırmasında ” 1952 yılında NATO’ya üye olan Türkiye’de görevli NATO subaylarının «ÇÖL-zammı aldığını ortaya çıkarır” diye konuştu.
Yeter devamla şunları anlattı” Mumcu, bu makalesinde İktisadi durumumuz ve itibarımız için en acı misal olduğuna dikkat çekerek, Geri kalmış ülke damgasını Türk aydını ve Türk halkı bir suçlu gibi alnında taşıdığına dikkat çekmiştir. Yaşamı boyunca gerek yazıları gerekse araştırmalarında Türkiye’nin, Yabancı Sivil kuruluşlarının hedefinde olduğu uyarısında bulunmuştur.”
Mesut Yeter, Türk medyasına 1960 lı yıllardan itibaren Araştırmacılık anlayışının Uğur Mumcu ile başladığına dikkat çekerek “Yazılarının belgeli olmasına önem verdiğini “vurguladı.
Mumcu’nun öldürülmeden önce yaptığı son Almanya seyahati esnasında hazırladığı ” Kürt Dosyası “adlı son kitabı için, bilgi-belge topladığını anlatan Yeter” Hazırladığım belge ve bilgileri kendisine şahsen vermek nasip olmadı. Birkaç kez telefonla görüşmenin dışında karşılıklı oturamadık. Hain eller Meslek Ustamızı bizlerden kopardılar” dedi.
