Yeni bir yıl daha kaldı geride sadece 2024 yılını bırakmadık, herkes yaşadığı kadar ömür bıraktı. Kimi 20 kimi 40, kim 60 bazısı daha fazla, bazı daha az ama geride bıraktığımız bir ömürdü.
Geçen ömrümüzde gün oldu en sevdiklerimizi toprağa verdik, yeri geldi göz bebeğimiz en değerlilerimiz dünyaya geldi. Yeni yılda, gelecek senelerde kim öle, kim kala bakalım. Şu an 40 yaşlarına yakın olan bizim kuşak, 90’ların çocukları orta yaş grubuna dahil oldu artık. Bizim kuşağın duygusallığının daha yoğun olduğuna inanırım ben.
Bizim bu kuşağın duygusallığının en büyük nedeni, derdimizi anlatacak imkânımız, olanağımız çok azdı bu nedenle bir çoğumuzun efkarı içinde saklı kalırdı. Şimdi ki kuşaklar mesaj ile anlatıyor, Wahtsap’dan yazıyor, Facebook’ dan paylaşıyor. Bizim dönemde bir kağıda yazılır cesaret toplanırsa kızın eline uzatılırdı. Ya da kaleme alınan dizeler kağıtda saklı kalırdı.
Dile getiremediklerimize, kağıtlar da saklı kalana. Allah mekanını cennet eylesin Ferdi Tayfur hiç birimizi ayırt etmeden dertlerimize, hasretlerimize, sevdalarımıza tercüman olurdu.
Köylerimiz boşalmasın, büyük şehirlere göç edilip gidilmesin diye “hadi gel köyümüz geri dönelim” derdi. Akrabalık bağları kopmasın diye “geldim emmioğlu” derdi. Mahalleden sevdiğimiz, dostumuz taşındığı zaman “sensiz bomboş kaldı, bak bizim sokaklar” derdi. En sevdiğimizi kaybettiğimizde, çektiğimiz acıyı “içim yanar yanar” diye ifade ederdi. Tabiata olan sevgimizi “koparma gülleri dalında kalsın” diyerek anlatırdı.
Daha bir çoğumuzun, bir sürü husus da içinde saklı kalanı, tüm dünyaya haykırırdı. Bizim Anadolu insanının güzel bir abisiydi. Vatan severliğini, milli duruşunu bir konserinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun na’şı bulunduğunda hayranlarını saygı duruşuna davet ederek bize ispatlamıştı.
Bu şekilde nitelenecek sanatçı sayısı ülkede çok azdır. Tek bir şarkı ile gündem olan ya da olmadık ahlaksızlıklarla magazin gündeminde kalmayı başaran insanları sanatçı diye adlandırıldığı bir devre geldik.
Biz razıydık Allah d razı olsun. Mekanı cennet olsun.
