Kendini kadın koruyucusu olarak tanımlayan, erkek düşmanı olduğunu iddia eden, nereden türediği belli olmayan feminist teyze ve ablalar bu yazı size.
Kocayı, babayı, abiyi değersizleştiren, kanun ve maddeler ile aile bütünlüğünü bozacak kararlara imza atan beyefendiler siz de dikkate alın bu yazıyı.
Sizin neye hizmet ettiğinizi biz iyi biliyoruz, tek derdiniz Türk aile yapısını bozmak. Ne yazık ki büyük ölçüde başardınız. Lakin unutmayın, son baca tütene dek mücadelemize devam edeceğiz.
Kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeliymiş!
Bizim analarımız 1960 kuşağı gurbetçi kocalarını ALAMANYA’ya işçi olarak gönderirken, beş altı çocukla iffetini koruyarak, çocuklarını büyütüp, okutarak ayakları üzerinde durabildiğini gösterdi zaten. Kocasından para gelmesini beklemeden aile ekonomisine ırgatlık ederek, el örgüsü işleyip satarak, harmanı kaldırıp, hedik kaynatıp, bulgur dövüp, un öğüterek destek oldu zaten. Unutmadan o çocukların çoğu iş adamı ya da bürokrat oldu.
Biz biliyoruz, sizin derdiniz ne güçlü kadın, ne de aile ekonomisine katkıda bulunan hanımefendi.
Sizin gayeniz; Çarşı, pazarda salınarak gezen, bedenini sergileyen, kazandığı parayı global firmaların, saçma sapan özel günlerinde, ne idüğü belli olmayan ürünlerine harcayan kadınlar dolsun. Aile içinde ekonomik ve ahlaki fırtınalar kopsun, her kafadan bir ses çıksın, kadın kocayı uzaklaştırıp, başıboş kalsın, çocuklar yurtlarda, yuvalarda ana babadan yoksun yetişsin. Toplum çöksün.
Ama bunların hiç biri olmayacak sizde göreceksiniz. Var olan sisteminizde sizde er ya da geç defolup gideceksiniz.
