Müge Anlı’nın Yayını Terme Kocaman Beldesi Eski Muhtarı Musa Amanvermez’e ve Ailesine Maddi ve Manevi Zarar Verdi

Bir gazeteci ve TV programcısı olarak, gerçeklerin araştırılarak ortaya çıkarılmasını savunmak, her yayıncı için temel bir görevdir. Ancak ATV’de yayımlanan Müge Anlı’nın programında, Terme Kocaman Beldesi’nin 2008 yılında muhtarlığını yapan Musa Amanvermez hakkında yapılan yayın, ne yazık ki bu ilkeye gölge düşürmüştür. Programın, 2008 yılında kaybolan Dilara Kayıkçı olayına odaklanması gerekirken, konudan sapılarak Sayın Musa Amanvermez’in geçmişte yaşadığı ve hiçbir suç unsurunun bulunmadığı bir olaya dayanılarak itibarını zedeleyen açıklamalar yapılmıştır.

Dilara Kayıkçı’nın Kaybolması ve Programdaki Sapmalar

Dilara Kayıkçı’nın kaybolması, bölge halkını yıllardır etkileyen önemli bir olaydır. Bu konuda gerçeklerin ortaya çıkarılması, yalnızca aile için değil, toplumun adalet duygusu için de önemlidir. Ancak Müge Anlı’nın programında, konu Kayıkçı’nın kaybolmasından uzaklaştırılmış, belirsiz kimliklerle ve yüzü gösterilmeyen şahısların ifadeleriyle Musa Amanvermez hedef alınmıştır.

Programda yer alan şahsın, ses tonunun değiştirilerek yaptığı açıklamalarda, Sayın Amanvermez’in 2006 yılında fındık tüccarlığı yaptığı dönemde iş yerinin soyulması olayına değinilmiştir. Bu olay, kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilmiş ve güvenlik güçleri (polis, jandarma ve savcılık) tarafından kapsamlı şekilde araştırılmıştır. Ancak, şahsın bu olayı dile getirmesi ve Amanvermez’i suçlayıcı bir bağlamda kullanması, kaybolma olayından tamamen bağımsız bir konuyu itibarsızlaştırma amacıyla gündeme taşımıştır.

Musa Amanvermez ve Ailesine Psikolojik Baskı

Bu yayın, Musa Amanvermez’in yalnızca kendisine değil, ailesine, eşine ve çocuklarına da ağır bir psikolojik yük bindirmiştir. Hiçbir somut dayanak olmaksızın yapılan bu açıklamalar, bir vatandaşın ve ailesinin onuruna büyük zarar vermiştir. Musa Amanvermez’in kendisini savunma amacıyla ATV’nin iletişim hattını defalarca aradığı, program yetkililerine bağlanmak için ısrar ettiği, ancak hiçbir şekilde dönüş yapılmadığı iddiası, durumu daha da vahim hale getirmektedir.

Medya Etiği ve Müge Anlı’dan Beklentiler

Bir televizyon programı yapmanın sorumluluğu, yalnızca olayları kamuoyuna sunmak değil, aynı zamanda bu sürecin etik kurallara uygun yürütülmesini sağlamaktır. İsim belirtilmeden, yüz gösterilmeden, sadece iddialara dayalı olarak bir kişiyi hedef almanın, medya etiği açısından kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Gerçek gazetecilik, adil, tarafsız ve dürüst bir yaklaşımı gerektirir.

Bu bağlamda, Sadakat Haber Ajansı ve Sky Haber Ajansı olarak, Sayın Musa Amanvermez’e atılan iftiraların ve yapılan haksızlıkların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Müge Anlı ve ekibinin, bu yanlışlığı düzeltmek adına, Amanvermez’in canlı yayında kendisini savunmasına olanak tanıması ve kamuoyuna doğru bilgileri sunması gerekmektedir.

Bir Gazeteciden Açık Çağrı

Gazeteci Cemal Peker olarak, bu olayda Musa Amanvermez’e yapılan muameleyi kamuoyu vicdanına bırakıyorum. Kendi hakkını savunmasına izin verilmeyen, aile onurunu zedeleyen bu tür yayınlar, yalnızca hedef alınan kişilere değil, toplumun medya güvenine de zarar vermektedir.

Müge Anlı’dan ve ATV ekibinden, Musa Amanvermez’e yönelik bu yanlış yayın içeriğinin düzeltilmesini, halkın yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçilmesini ve adil bir süreç için Amanvermez’in görüşlerine yer verilmesini bekliyoruz.

Sky Haber Ajansı olarak, bu konunun takipçisi olacağımızı ve Sayın Musa Amanvermez’in adalet arayışını destekleyeceğimizi kamuoyuna duyururuz.Haber Ahmet Cemal Peker