18.Mart.2024 10:43, I Güncelleme:18 Mart 2024 10:43
Ankara’nın Nallıhan ilçesi, keşfedilmeye hazır cennet köşelerle dolu. Benim ilk keşfim, Uyuz suyu Şelalesi idi. Bir dere yatağını kısa bir yürüyüşle aşıp geldiğimiz noktada, masal kitabından fırlamış gibi bir şelale belirmişti önümde. Özellikle suyun bol aktığı bir zamanda giderseniz tadından yenmez.
Ama yazının konusu bu değil. Nallıhan’ın bir başka cennet köşesi, sanki uzayda bir yerde geziniyormuş hissi veren, Gökkuşağı tepeleri olarak da adlandırılan “Kız Tepesi”.
Nallıhan Kız Tepesi Tabiat Anıtı, Davutoğlan Köyü sınırları içinde yer alan 542 hektar büyüklüğünde alanı kapsayan Kuş Cenneti’nin hemen arkasında insanı büyüleyen bir manzara oluşturuyor.
10 milyon yıl önce oluşan Kız Tepesi Tabiat Anıtı, kırmızı, kahverengi, gri, sarı, yeşil tonlara sahip toprak yapısıyla, insanı kendine hayran bırakan bir görsel şölen sunuyor.
Her mevsim barındırdığı kuş topluluklarıyla, jeolojik değeriyle, doğa fotoğrafçılarına ve kuş gözlemcilerine ideal ortam sunarken, hemen arka tarafında yükselen 10 milyon yıllık rengarenk tepeler göz kamaştırıyor.
Konuyla ilgili uzmanlar burada yerli yabancı birçok araştırmacının bilimsel çalışmalar yaptığını, kahverengi-kırmızı tonların demir elementinin oksitlenmesi ve oluşturduğu minerallerin etkisi ile meydana geldiğini söylüyorlar.
Çin, Peru, Arjantin ve Amerika’da rastlanan bu oluşum, 2019 yılında tescillenerek koruma altına alınmış. Keşke yürüyüş rotaları, parkurlar, tabelalar ve düzenlemeler ile daha profesyonel olarak turizme açılsa, oldukça potansiyeli olan bir yer.
Ankara’ya 140 km mesafede bulunan bölge, yakınlarında bulunan pirinç tarlaları ve Karaköy gibi tarihi Ankara evleri ile dolu köyleriyle, Beypazarı’na yakın oluşu ile konaklamalı gezilere dahi müsait durumda. Dolu dolu bir gün ya da iki gün geçirilebilir.
Yağmurlu havada ya da yağmurun daha yeni yağdığı bir zamanda sakın yürümeye kalkışmayın. Balçık şeklini alan yumuşak toprak; oldukça kaygan oluyor: Yine çok sıcak havalarda da yürümenizi tavsiye etmem Kız Tepesi’nde. Hiç bir ağaç ya da gölgelik olmadığı için güneş tepenizde 7 ila 12 km’yi bulan yürüyüşü yapmak oldukça zor olacaktır. Bahar ayları, kuru zamanlar, 19-20 derece sıcaklık çok ideal olacak bu nedenle.
Biz bu pazar, rüzgar nedeniyle, 7 km kadar yürüdük içinde. Sonra araba ile Akçabayır köyünü dolanıp; Angut kuşu, balıkçıl gibi çeşitli kuşlar sağımızda, Kız Tepesi’nin eşsiz görüntüsü solumuzda yolumuza devam ettik. Zemini tahta, oldukça eski bir demir köprüden arabayla geçmek, henüz ekilmemiş pirinç tarlalarını dolaşmak ve tesadüfen uğradığımız, evlerine, sokaklarına hayran kaldığımız Karaköy’ü keşfetmek oldukça hoştu.
Karaköy’ü gezerken Bursa’da ki Cumalıkızık Köyünde gibi hissettim bir an. Bazıları bakımlı, bazıları bakımsız eski evleri ile yine bambaşka bir köşe. Bir saat önce Mars’ın yüzeyinde gibiydik. Buradaysa eski zamanlarda bir köyde.
Köy oldukça büyük, birçok hane var. Çoğu Alamancı olduğu için, bir çok ev oldukça bakımlı. Arada kapısına kilit vurulmuş eski evler de var. Ve sokağında çok güzel kedileri.
AVRUPA
1 saat önceGÜNDEM
2 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
19 saat önceGENEL
24 saat önceGÜNDEM
24 saat önceGENEL
1 gün önce
Anlatılan yerleri oraya gittiğinde çok merak edip görme isteği duyuyorum okurken sanki orayı yaşıyorum emeğinize yüreğinize sağlık ,