30.Eylül.2023 18:13, I Güncelleme:30 Eylül 2023 18:13
Yaşadığınız yeri, yaptığınız işi olduğu gibi kabullenmek yerine onu daha yararlı ve estetik hale getirmek istemez misiniz?. Bazı insanlar bunu yapar, böyledir onlar. Olanla yetinmez ama yakınmak yerine elindekilerle ne yapacağına bakar. Dünyayı, dünyasını güzelleştirir böyleleri. Keyif aldıkları için, boş durmak istemedikleri için, hayal güçleri geniş olduğu için ve daha bir sürü dürtü onları buna iter.
Neden bunları söylediğimi yazının ilerleyen yerlerinde bulacaksınız.
Ankara’dan günü birlik gidilip gezilebilecek güzel bir kanyondan bahsedeceğim size. Aksaray Güzelyurt ilçesinde, dünyanın sayılı kanyonlarından biri olan Ihlara Vadisi. 18 km uzunluğu, ortalama 150 metre derinliği ve 200 metre genişliği olan, içinden Melendiz Nehri’nin aktığı bir vadi.
İçinde kayalara oyulmuş yüzlerce kilise ve yaşam alanı bulunan, tarihte çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, doğa harikası ve dünyanın sayılı güzellikleri arasına girmiş Ihlara Vadisi.
Ve tabi, Selime…
Şimdilerde Kültür Bakanlığına bağlı, koruma altına alınmış bir alan. Hemen oracıkta da çıkarabileceğiniz müze kartınızla ya da bilet alarak girebilirsiniz. Aynı bilet Selime’ye girerken de geçerli oluyor. Öğretmen kartı olanlar, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü, ücretsiz girebilir.
Bir yanınızda akan nehir. Yer yer ağaçların tünel oluşturduğu yürüme parkuru. Sağınızda solunuzda yükselen kayalara oyulmuş, tarihi kiliseler ve doğası ile size bir görsel şölen sunuyor.
Çocuklarla birlikte yürünebilecek bir parkur. Eğer Selime’de son bulursa yürüyüşünüz; 14 km . Ama genellikle Belisırma’da suyun üzerinde yenilen balık ziyafetinden sonra vadiden çıkılıyor, bu da 7 km’ye yakın bir yürüyüş oluyor.
Vadinin bir bölümünde de yine mola verebileceğiniz, su kenarında çardakları olan oturma mekanı bulunmaktadır. Gözleme çeşitleri ve içecekler ile soluklanıp, ördekleri seyredip, suya ayağınızı sokabilirsiniz.
Yürüyüş parkuru boyunca, ağaç kovuklarında, su üzerindeki köprülerde ya da kiliselerde fotoğraf çektirebilirsiniz
Bu sefer ki gidişimde birçok yere Ihlara Vadisi hatırası olabilecek fotoğraf çekim noktaları oluşturulduğunu gördüm.
Ama en ilgi çekici olanı, vadi çalışanlarında Murat Kaya ve Muhammed Kaya’nın kulübeleri. Ağaç işçiliğini hayal güçleri ile birleştiren Murat Kaya, el testeresi ve yakma yöntemi ile, topladığı odunlardan çeşitli hayvan figürleri ve ağaç süslemeler yapmış.
Kulübenin merdivenleri masallardaki kulübeleri andırıyor, yukarı çıkıp bahçesine ve kulübeye ulaşınca şaşkınlığınız ve hayranlığınız oldukça artıyor. Her bir köşeden farklı bir ağaç çalışması karşınıza çıkıyor. Akın akın insanlar fotoğraf çektirmek için kulübeye uğruyor. Kendisiyle konuştuğumda, bu tarz işleri çok sevdiğini tamamen kendi kendine deneyimleyerek geliştirdiğini, çok keyif aldığını söylüyor.
Bildiğimiz şişten bir yakma aparatı yapmış. Bir ucuna tahta geçirip tutma yeri yapmış. Yakma çalışmalarını böyle gerçekleştirdiğini, kesme işini el testeresi ile tek tek uğraşarak yaptığını ekliyor.
Çalışma yerini böylesi bir ilgi odağı yapmış olmaktan mutlu görünüyor.
Sadece kulübe ile yetinmemiş yol güzergahı üzerine yer yer ağaçlardan figürler serpiştirmişler. Birden bire karşınıza yakışıklı bir korkuluk çıkabiliyor örneğin. Gezinizi daha eğlenceli hale getiriyor.
Vadinin Belisırma kapısından çıkınca çeşitli lokantaların, su üzerine kurulmuş çardaklarında yemeğinizi yiyerek dinlenebilirsiniz. Ve arabanızla Selime Kalesi’ne gelip, aynı biletle orayı da geze bilirsiniz. Selime Katedrali iki katlı olarak inşa edilmiş, Kapadokya’nın en büyük katedralidir. Selime Katedraline çıkış sırasında karşınızda develerin çıkarıldığı bir kervan yolu görürsünüz. Kervanların güvenliği açısından katedrale kadar çıkarılan develerin buraya geliş nedeni ise Selime’de kurulan pazardır. Orta kısma kadar gelen bu alanın daha yukarı kısımları ise ibadet etmek isteyenler için ayrılmış durumda. Günümüze kadar gelen sur ve mevzileri olan yapı kayaların oyulması ile oluşmuş olup üst kısmı ise kale şeklindedir. Çok etkileyici bir yer, yılda 300 bin turisti ağırlamasına şaşmamak gerek.
Ankara’dan yola çıktıysanız eğer, yol üzerinde Tuz Gölü’ne uğramayı unutmayın.
Ihlara vadisinde eski taş evlerden oluşan çok güzel butik oteller bulunmakta. Konaklamalı da gelebilirsiniz, çok memnun kalacağınızı düşünüyorum. Oldukça tarihi, otantik bir yer. Gezmeyi, yeni yerler tanımayı, doğayla iç içe olmayı seviyorsanız yaz kış gidebileceğiniz bu rotayı mutlaka listenize ekleyin. Takipte kalın bakalım haftaya nerede olacağız?
ASAYİŞ
1 saat önceASAYİŞ
15 saat önceASAYİŞ
19 saat önceASAYİŞ
20 saat önceASAYİŞ
1 gün önceASAYİŞ
1 gün önceASAYİŞ
2 gün önce