4.Ekim.2022 20:56, I Güncelleme:12 Ekim 2022 21:18
“Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi, Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) bağlı iki militanı gözaltına aldı ve ardından Türk istihbaratını MİT’e teslim etti”. Bu sözleri Azerbaycan Parlamentosunun üyesi, Aile, Kadın ve Çocuk İşleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hijran Hüseynova birkaç gün önce Ermenistan iki Kürt PPK teröristini tutuklayarak Türkiye’ye teslim etmesi ile ilgili konuşurken söyledi.
Milletvekilinin sözlerine göre, bu konuyu Ermeni Parlamentosu üyesi Gakham Manukyan açıklamış: “Mahkeme kararının yasal olarak yürürlüğe girmesinin ardından Ermenistan topraklarında terör örgütü üyeleri Atilla Çiçek ve Hüseyin Yıldırım gözaltına alındılar ve Türk makamlarına teslim edildiler. Kaynaklar hem “Lexenk” hem de “Alişer” takma isimli teröristlerin Türk özel servis teşkilatı MİT’e teslim edildiğini söylüyor” dedi.
“Edinilen bilgiye göre Çiçek ve Yıldırım, 16 Ağustos 2021’de Araz Nehri üzerinden Ermenistan sınırını yasadışı yollardan geçerek cumhuriyete silah ve mühimmat kaçakçılığı yapmakla suçlandı. Ocak 2022’de Ermenistan’ın Batı Zengezur (Syunik) ilindeki ilk derece mahkemesi, Hüseyin Yıldırım ve Attila Chichay’ı mal varlıklarına el koymaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Bu oldukça ilginç, hatta sansasyonel bir gelişme. Dolayısıyla Türkiye’ye karşı provokatif mücadelede PKK terör birimleri her zaman Ermeni teröristlerle aynı yaklaşımı göstermiştir. Ayrıca bazı kaynaklarda Ermenistan’ın PKK’lılar için en güvenilir sığınak yeri olduğu ve işgal sırasında Karabağ’ın olduğu belirtilmektedir.
Ardından doğal olarak çeşitli sorular ortaya çıkıyor. Unutulmamalıdır ki bu haber, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Paşinyan’ın Prag’da yapacağı görüşmenin arifesinde yayılmasıyla da dikkat çekicidir.
Ankara ile Erivan arasında herhangi bir diplomatik ilişki bulunmadığını da belirtmek gerekir. Özel temsilciler (Sardar Kılıç ve Ruben Rubinyan) arasında 4 görüşme olmasına rağmen hala bir sonuç yok. Çünkü Türkiye, ikili ilişkilerin normalleşmesini haklı olarak Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine ve bir barış anlaşmasının imzalanmasına bağlamaktadır. Erivan ise her seferinde çeşitli provokasyonlar yaratarak ve süreci aksatarak bu anlaşmadan kaçıyor.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine yönelik adımlar atılıyor. Bu henüz çok olumlu sonuçlar doğurmasa da ilgili özel istihbarat teşkilatları arasında belirli bir işbirliğinin başladığını söylemek mümkün.
PKK’lı teröristlerin Ankara’ya teslim edilmesi, “Bu, Türkiye’nin son yıllarda izlediği siyasi bir süreçtir. Bunu Mısır ve İsrail ile ilişkilerde gördük. Bu iki ülke ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler kopsa da istihbarat teşkilatlarının işbirliği ile ilişkiler normalleşiyor. Aynı benzer çizgi Suriye’de de izleniyor. Görünen o ki, istihbarat teşkilatları Ermenistan ile işbirliği yapıyor ve PKK terör örgütü mensupları iade ediliyor. Ermenistan, Ankara’nın bu taleplerini reddetmedi, ancak olumlu bir adım attı. Genel olarak, bu her durumda olumlu bir jest olarak kabul edilebilir. Elbette, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın Prag’da yapacağı görüşmenin arifesinde, Erivan’ın böyle bir reverans yapması ilgi uyandırmaktan başka bir şey değildir.
Paşinyan’ın bu adımları Erdoğan ile görüşmenin olumlu bir atmosferde gerçekleşmesini istediğini gösteriyor.
Ermeniler, kendilerinin de teröre karşı olduklarını ve ülkelerinde teröristlere yer olmadığını iddia etmye çalışıyor. Ancak Azerbaycan halkı Ermeni terörüne maruz kaldı, Hocalı soykırımı tüm dünya tarafından biliniyor. Hocavend’in Edili köyünde bugün bulunan toplu mezar, söylediklerimizin açık bir kanıtıdır. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere yaklaşık 4.000 yurttaşımızın akıbetini hala bilmiyoruz. Bunun adı Ermeni terörü!
O yüzden bugün teröristlerin Türkiye’ye teslim edilmesinin iki ülke arasında olumlu bir siyasi atmosfer yaratmak için tasarlandığını düşünüyorum. Ermenistan işbirliğine hazır olduğunu göstermek istiyor. Önce Azerbaycan ile normalleşme olmazsa Türkiye ile bu tür bir işbirliğinin derinleşmeyeceğini düşünüyorum. Bu tür jestlerin, işbirliğinin derinleştirilmesinin ve daha ciddi olumlu sonuçların koşullarından biri, Ermenistan’ın Azerbaycan ile bir barış anlaşması imzalaması ve Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı toprak iddialarından vazgeçmesidir.
Aynı zamanda Türkiye ile ilişkileri geliştirme süreçlerinin olumlu sonuç vermesi için Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik olumlu adımlar atmaya başlaması gerektiğine inanıyorum. Mevcut durumda bunu göremiyoruz”.
Ülker Fermankızı
GENEL
16 Eylül 2024AVRUPA
16 Eylül 2024AVRUPA
16 Eylül 2024SPOR GALERİ
16 Eylül 2024AVRUPA
16 Eylül 2024GÜNDEM
16 Eylül 2024AVRUPA
16 Eylül 2024